Horlama, uyku sırasında hava akımı boğazınızdan serbestçe geçemediği zaman, boğaz çevresindeki
yumuşak dokuların titreşimiyle ortaya çıkan sestir. Horlama çevrenizi rahatsız ederek, bir sosyal sorun olabileceği gibi uykuda solunum durması hastalığının (uyku apnesi ) işareti de olabilir.
Uyku apnesi; Uykuda nefesin 10 saniye ve daha fazla süre kesilmesi durumudur. Normal erişkin insanların en az % 45’i zaman zaman horlamaktadır. % 25’i sürekli horlamaktadır.
Uyku apnesi olan bu hastalar genellikle şiddetli horlarlar, bu özellikle aileleri ve arkadaşları tarafından uyarılmakta ve hatta dışlanmaktadırlar. Horlama problemi genellikle kilolu erkeklerde görülür.
Yaşla birlikte artış göstermektedir.
Gün boyu uykulu hissetmek, uykusuz uyanmak, sabah olan baş ağrısı, boyun, omuz ağrıları, araba kullanırken, işte, toplantıda, evde TV seyrederken uyuklama hali, sinirlilik, hafıza ve konsantrasyon bozuklukları uyku apnesi belirtilerinden bazılarıdır.
• Boğaz - Damak kaslarının zayıflığı veya gevşekliği
• Aşırı kilo, Geniş boyun çevresi: Diğer tedavi yöntemlerinin başarı şansı kilo vermeyle artar
• Yaş
• Büyük Dil
• Burun tıkanıklığı
• Uyku pozisyonu: Sırt üstü uyumak, dilin ve yumuşak dokuların solunum yolunu tıkamasına neden olabilir ve bu da horlamaya yol açabilir.
• Genetik yatkınlık
• Sigara içmek
• Alkol tüketimi
• Altta yatan sağlık sorunları: Örneğin, büyük bademcikler, geniz eti veya burun etleri-polipleri uyku apnesi riskini artırabilir.
• Bazı ilaçlar ve Sinüs enfeksiyonları
Uyku apnesinin tanısı Polisomnografi (PSG) dediğimiz uyku testi ile konur. Uyku testinde kişi bir gece uyku laboratuvarında yatar.
Uyku esnasında kaç kez ve ne kadar süre ile apneye girdiği (nefesinin kesildiği), uykunun hangi evrelerinde apneye girdiği, kandaki oksijen seviyelerindeki değişiklikler,
kalp hızı ve ritmi, göğüs ve karın hareketleri, uyku esnasında beyin dalgaları ve uykunun evrelerindeki değişim kaydedilir. Çıkan sonuca göre uyku apnesinin şiddeti hafif-orta-ağır şeklinde derecelendirilir.
Uyku testi, PSG teknisyenleri tarafından yapılır ve sonucu KBB, Göğüs hastalıkları veya Nöroloji hekimi tarafından raporlanır.
Uyku testi sonucunda uyku apnesi tespit edilen her hastaya KBB muayenesi yapılmalıdır. Bu muayenede burundan başlayarak geniz, dil kökü ve gırtlak dahil olmak
üzere detaylı endoskopik muayene yapılır. Ayrıca dil-dil kökü büyüklüğü, yumuşak damak ve küçük dilin konumu, büyüklüğü, bademcikler değerlendirilip, üst solunum yolundaki tıkanıklık ve darlıklar tespit edilebilir.
Horlama ve uyku apnesi tedavi edilebilir hastalıklardır. Hayat tarzını değiştirmek, tıbbi cihazlar, ağız içi araçlar, cerrahi müdahaleler tedavi seçenekleri arasındadır.
Horlamayı veya uyku apnesini tedavi etmek; hem uyurken çevrenizi rahatsız etmenizi engeller hem de sağlıklı bir yaşam sağlar.
Cerrahi tedaviler
Cerrahi tedaviler 3 ana grupta incelenebilir.
• Burun cerrahisi
• Yumuşak damağa yönelik girişimler
• Dil kökü ve gırtlağa yönelik girişimler
• Burun tıkanıklığına yol açan kıkırdak eğrilikleri, burun etleri, poliplerin cerrahi yöntemlerle düzeltilmesi horlamanın ve apnelerin azaltılması açısından yararlıdır.
• Yumuşak damağa yönelik cerrahi girişimleri de 2 grupta inceleyebiliriz;
Bıçakla yapılan cerrahi UPPP (Uvula-Palato-Faringo-Plasti) adını alır. Bu müdahale ile yumuşak damak, küçük dil ve bademciklerin yeniden şekillendirilmesini sağlanır. Genel anestezi altında uygulanır.
Radyofrekans cerrahisi (RFA): Günümüzde en güvenilir yöntemlerden biri sayılır. Bu yöntemde radyofrekans enerjisi ile yumuşak damağın sertleşmesi ve gerginleşmesi sağlanır.
• Dil kökü ve gırtlağa yönelik cerrahi işlemlerin çeşitliliği ve tedavilerdeki başarı oranları göz önüne alındığında daha sınırlı ve koruyucu cerrahiler yapılmalıdır.
Bu cerrahilerde dil kökünün hacminin azaltılması veya dil kökünün açıklık alanın artırılmasını hedeflenir.
Instagram Hesabı
prof.dr.imdatyuce
E-mail
imdatyuce@hotmail.com