EN
ANASAYFA ÖZGEÇMİŞ BASINDAN HABERLER İLETİŞİM
  ANASAYFA   ÖZGEÇMİŞ   BASINDAN HABERLER   İLETİŞİM

GIRTLAK (LARİNKS) NEDİR?

Larinks boyunda ön tarafında yer alan ve solunum yolları ile sindirim yolu arasında yerleşmiş bir organdır. Ses oluşumu ve yenilen içilen gıdaların akciğere kaçmasının önlenmesi gibi önemli görevleri vardır.

LARİNKS KANSERLERİ

Larinks kanserleri baş boyun kanserleri içerisinde en sık gözlenen kanser türlerinden olup yukarı solunum ve sindirim yolları kanserlerinin yaklaşık % 30 unu oluştururlar. Erkeklerde ve 50 yaş üzerinde daha sık olarak gözlenirler. Larinks kanserleri larinksin embriyolojik gelişimi ile ilgili anatomik özelliğinden dolayı 3 farklı bölgeden kaynaklanabilmektedir.

Bunlar;

1. Glottik bölge (ses tellerinin olduğu bölge)
2. Supraglottik bölge (ses tellerinin yukarı kısmı)
3. Subglottik bölge (ses tellerinin aşağı kısmı)
En sık gözlenen larinks kanserleri glottik kanserlerdir.

Bazı serilerde bu bölge kanserleri tüm larinks kanserlerinin % 75 i olarak bildirilmektedir. Glottik kanserler genellikle ses telinin ön yarısından gelişir. Gırtlağın en iyi seyreden kanseri ses tellerinde oluşan (glottik) kanserlerdir. Larinks kanserlerinin ikinci sıklıkla gözlendiği bölge supraglottistir. Az görülenler subglottik başlangıçlı kanserlerdir ve vakaların % 10 undan azını oluştururlar.

LARİNKS KANSERİ SEBEPLERİ

Larinks kanserlerinin oluşumunda en önemli risk faktörleri sigara ve alkoldür. Sigara yaklaşık 18 kat, alkol ise 2 kat riski artırmaktadır. Sigara ve alkolün birlikte kullanımı riski nerdeyse 40 kata kadar artırmaktadır. Yapılan bazı çalışmalarda larinks kanserli hastaların % 96-98 inin sigara içtiği saptanmıştır. Larinks kanserlerinde oluşumunda rol oynayan faktörler

Sigara
Alkol
Sesin kötü kullanımı
Kronik enfeksiyonlar
Reflü
Genetik faktörler
Virütik enfeksiyonlar (HPV)

Bazı serilerde bu bölge kanserleri tüm larinks kanserlerinin % 75 i olarak bildirilmektedir. Glottik kanserler genellikle ses telinin ön yarısından gelişir. Gırtlağın en iyi seyreden kanseri ses tellerinde oluşan (glottik) kanserlerdir. Larinks kanserlerinin ikinci sıklıkla gözlendiği bölge supraglottistir. Az görülenler subglottik başlangıçlı kanserlerdir ve vakaların % 10 undan azını oluştururlar.

LARİNKS KANSERLERİ BELİRTİLERİ

Larinks kanserleri ile ilgili semptomlar kitlenin geliştiği bölgeye göre farklılıklar gösterecektir. Glottik (ses telinden kaynaklanan) kanserlerde en erken semptom olarak ses bozuklukları ve ses kısıklığı olacaktır. Bu semptom glottik kanserlerin erken dönemde tanınmaları açısından son derece önemlidir. Larinks kanseri açısından risk faktörleri taşıyan bir kişide ses kısıklığı oluştuğunda dikkatli olunmalı aksi ispat edilene kadar kötü huylu bir hastalık akla getirilmelidir. İlerleyen hastalık ile birlikte öksürük, ağızdan kan gelmesi, nefes darlığı gibi semptomlarda eşlik edecektir.
Supraglottik (ses tellerinin yukarı kısmı) yerleşimli bir kanserde başlangıç ve erken dönemlerde ses kısıklığı olmaz. Bu hastalarda yutma sırasında belirginleşen ve kulağa vuran bir boğaz ağrısı, boğazda kitle hissi, konuşmanın değişmesi ( ağızda sıcak patates varmış gibi), nefesin kötü kokması gibi belirtiler vardır.
Subglottik bölge (ses tellerinin aşağı kısmı) pasajın en dar kısmıdır ve burada ortaya çıkan yeni bir gelişme pasajın daha da daralmasına ve nefes darlığının belirginleşmesine yol açacaktır.
Özellikle ileri evredeki larinks kanseri hastalarında boyunda şişlik olabilir.

LARİNKS KANSERLİ HASTALARDA TANI

Gırtlak kanseri şüphesi olan hastaların tam bir kulak burun boğaz muayenesi yapılmalıdır. Özellikle gırtlak muayenesi ve boyun muayenesi üzerine yoğunlaşılır. Gırtlak ayna ve teleskoplarla değerlendirilir. Boyun beze olup olmadığı muayene ile saptanmaya çalışılır. Eğer gırtlakta kitle görümü var ise radyolojik incelemeye geçilir. Özellikle gırtlağı, boyunu ve akciğerleri içerek şekilde tomografi, MR ve PET incelemelerinden duruma göre biri yada birkaçı isteneblir. Amaç kitlenin yayılımını değerlendirmektir. Boyun ve akciğer gırtlak kanserinin en fazla sıçradığı yerlerdir. Ses tellerindeki çok erken evre tümörlerde radyoloik inceleme yapılmayabilir.
Ancak kesin tanı biyopsi ile olur. Yani gırtlaktaki kitlenin olduğu yerden parça alınır. Bu işleme direkt laringoskopik biyopsi denir. Genelde hasta uyutulur ve ağız içinden sokulan laringoskoplarla (özel dizayn edilmiş borular) kitleden parçalar alınır. Bu sırada tümörün yaygınlığı daha detaylı değerlendirilir. Alınan parçalar incelenmek üzere patoloji laboratuarına gönderilir. Tanı kesinleştikten sonra tedavi aşamasına geçilir.

GIRTLAK KANSERİNDE TEDAVİ

CERRAHİ TEDAVİ
Larinks kanserlerinde eskilerde gırtlağın tamamının alınnası tek seçenek olarak hastalara sunulurdu. Total larinjektomi denilen bu ameliyatlarda gırtlağın tamamı alınır, boyun ön kısmına kalıcı delik acılır ve hasta burdan nefes alıp verir. Günümüzde gırtlağın korunduğu amaliyatar daha sık kullanılır hale gelmiştir. Parsiyel larinjektomi diye adlandırılan bu ameliyatlar ses ve yutma fonksiyonu korunmakta ve hastalara deliksiz yaşama şansı vermektedir. Bu tür kısmi gırtlak ameliyatları yapılabilmesi için hastanın yaşının, akciğer ve kalp fonksiyonlarının uygun olması gerekmektedir. Ancak bugün bile total larenjektomi ileri kanserli hastalar gibi bazı hastalarda kaçınılmaz olmaktadır.
Özellikle lazerin sık kullanılmaya başlanmasından sonra uygun hastalarda hiç boyun kesisi yapılmadan tümör ağız içinden de çıkarılabilmektedir. Ancak bunun için özel ekipman ve deneyimli cerrah gerekir.
Erken evre bazı gırtlak kanserleri dışında tüm hastalara boyun ameliyatı yapılması gereklliği yaygın bir görüştür. Boyun ameliyatı duruma göre tek veya iki taraflı yapılır. Bu ameliyatla boyundaki lenf bezeleri temizlenir.

RADYOTERAPİ
Erken evre özellikle ses teli kaynaklı tümörlerde oldukça sık başvurulan bir tedavi şeklidir. Radyoterapi sesi daha iyi korumasına rağmen bazı yan etkileri ve uzun tedavi süresi gibi olumsuz yanları da vardır. Ayrıca bazı ileri tümörlerde kemoterapi ile birlikte kullanılarak tedavi olanağı sağlar.

KEMOTERAPİ
Eskilerde uzak metastaz varlığında veya palyatif amaçlı olarak kullanılan kemoterapi yeni kemoterapötik ajanların bulunmasıyla rezektabl hastalıkta da yaşam oranlarını artırmak amacıyla 1970 li yıllarda denenmeye başlamıştır. Bu çalışmaların sonucunda yaşam oranlarında belirgin bir artış gözlenmez iken başlangıçta bu tedaviye cevap veren bazı larinks kanserli hastalarda larinks korunarak total larenjektomi ve postoperatif RT geçiren hastalara eş oranlarda yaşam oranı sağlanabildiği görülmüş ve larinks koruma protokolleri ortaya atılmıştır. Bunlardan en sık kullanılanları:

1. Başlangıç kemoterapisi » cevap varsa » Radyoterapi
2. Eşzamanlı kemoradyoterapi

TOTAL LARİNJEKTOMİ SONRASI KONUŞMA
Gırtlağn tamamının alındığı ameliyatlar daha önce de ifade edildiği üzere giderek daha az olarak uygulanmakta ise de gerekli hastalar olabilmektedir.
Bu hastaların konuşmaları için en çok kullanılan yöntemler:
a) Özefageal konuşma (Yuttuğu havayı geğirerek)
b) Vibratör desteği (Elektrolarinks denen özel bir alet çene altına tutulur)
c) Ses protezleri (Küçük makara şeklindeki bir cihaz nefes borusu ile yemek borusu arasına yerleştirilir ve hasta boynundaki deliği parmağıyla kapatarak konuşur)



İLETİŞİM

Instagram Hesabı
prof.dr.imdatyuce

E-mail
imdatyuce@hotmail.com