EN
ANASAYFA ÖZGEÇMİŞ BASINDAN HABERLER İLETİŞİM
  ANASAYFA   ÖZGEÇMİŞ   BASINDAN HABERLER   İLETİŞİM

AĞIZ KANSERLERİ (ORAL KANSERLER)

Ağız kanseri nedir?

Dudak, yanak, dil, ağız tabanı, sert damak ve 20’lik diş bölgelerinde ortaya çıkan kanserlerdir. Ağız kanserlerinin erken aşamada teşhis edilmesi tedavinin başarı oranı açısından oldukça önemlidir. Ameliyat Sonrası

Risk faktörleri nelerdir?

Uzun süreli, fazla miktarda tütün ürünleri kullanmak başlıca risk faktörüdür. Oran Tütün kullanma miktarı ve süresi arttıkça risk artmaktadır. Ayrıca;
- Alkol tüketimi
- 40 yaş üzerinde olmak
- HPV enfeksiyonu
- Bağışıklık sisteminin baskılanması
- Kronik ağız yaraları
- Kötü beslenmek
- Kötü ağız hijyeni
- Daha önce baş-boyun bölgesinde kanser gelişim öyküsü olması
- Asbest-formaldehit gibi kimyasallara maruz kalmak
- Fanconi anemisi
- Dudak kanserlerinde güneşe fazla maruz kalmak ve beyaz tenli olmak diğer risk faktörleridir.

Ağız kanseri türleri nelerdir?

Ağız kanserleri, kanserin orjin aldığı hücreye göre kategorize edilir:
- Yassı epitel hücreli karsinom(en sık görülen tip)
- Tükrük bezlerinden gelişen kanserler
- Kıkırdak, kas, kemikten gelişen kanserler
- Cilt rengini veren hücrelerden(melanosit) gelişen kanserler
- Lenf bezlerinden gelişen kanserler

Ağız kanseri belirtileri nelerdir?

Ağız kanserlerinin belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilmektedir. Ağız kanseri belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- İyileşmeyen yara
- Ağız içinde şişlik
- Ağız içinde beyaz/kırmızı çizgilenmeler/yamalar
- Uzun süredir geçmeyen ağız içinde yara
- Çiğneme ve yutma sırasında ağrı
- Sürekli boğazda bir şey varmış gibi hissedilmesi
- İstemsiz kilo kaybı
- Boyunda şişlik
- Dişlerde oynama/diş kaybı
- Çene açılmasında kısıtlılık
- Dil hareketlerinde azalma
- Çenede, yanakta, dilde uyuşukluk hissi veya ağrı
Belirtilen semptomlardan herhangi birinin 2 haftadan uzun sürmesi halinde bir Kulak Burun Boğaz Hekimi’ne başvurmak önemlidir.

Ağız kanseri nasıl teşhis edilir?

Teşhiste ilk adım tıbbi öykü sorgulama ve fizik muayenedir. Muayene sırasında ağız içerisinde şişlik, ağız mukozasında geniş mukozal defekt, üzeri kabuklanmış yara, diş ve diş etlerinde anormallikler, ağız açıklığında kısıtlanma, dil hareketlerinde azalma, boyunda şişlik gibi bulgulardan şüphelenilmelidir. Şüpheli alanlardan alınan doku biyopsisi teşhise genellikle yardımcı olmaktadır. Kanserden şüphelenilmesi halinde veya doku biyopsisi ile teşhisten sonra kanserin boyutunu, çevreye ve boyuna yayılıp yayılmadığını öğrenmek için çeşitli tetkikler gerekmektedir. Yapılabilecek tetkikler şunlardır:

- Endoskopik olarak dil kökü, yutak, gırtlak ve genzin değerlendirilmesi
- Baş-boyun bölgesindeki yaygınlığı ve lenf düğümlerinin taramasında Bilgisayarlı Tomografi(BT) veya Manyetik Rezonans(MR) taraması
- Akciğerlerde yayılım olup olmadığını kontrol etmek için Göğüs BT taraması
- Vücudun diğer bölgelerinde kanser aramak için Pozitron Emisyon Tomografisi(PET) taraması

Ağız kanseri tedavisi nasıldır?

Tedavi hastanın genel durumuna, kanserin başladığı yere, kanserin çevre dokuya yaygınlığına ve evresine göre değişmektedir. Ağız kanserlerinde en sık uygulanan tedavi cerrahidir. Cerrahide kanser ve çevresindeki sağlıklı dokunun bir kısmı çıkarılmaktadır. Kanser hücrelerinin boyundaki lenf nodlarına yayılması durumunda veya belirgin yaygınlık yoksa da risk yüksek ise boyundaki lenf nodlarının da çıkarılması gerekmektedir.

Bazı küçük tümörlerde cerrahi ve radyoterapinin sonuçları benzerdir ve radyoterapi ilk tedavi olarak tercih edilebilmektedir. Radyoterapide kanser hücrelerine yüksek x-ışınları verilmektedir. Bazı ileri evre hastalık durumunda, ameliyattan sonra vücutta kalmış olabilecek kanser hücrelerini temizlemek için de radyoterapi uygulanabilir.

Kemoterapi ise kanser hücrelerinin kimyasal ajanlarla ortadan kaldırılmasını sağlayan tedavi yöntemidir. Cerrahi tedaviden önce tümör hacmini küçültmek için kemoterapi uygulanabilmektedir. Bazı kanserler için ise cerrahi sonrasında radyoterapi ile birlikte kemoterapi verilebilmektedir. Ayrıca ileri evre olan ve cerrahi olarak tedavi edilemeyecek kadar büyük veya yaygın olan hastalarda ise öncelikli tedavi radyoterapi ve kemoterapi olabilmektedir.

Erken evre (Evre 1-2) kanserlerde tedavi ile iyileşme ihtimali daha yüksektir. Bu evredeki hastalar ameliyat ve radyoterapi ile tedavi edilebilirler. İleri evre(Evre 3 – 4) kanserlerde daha geniş cerrahi işlemler, radyoterapi, kemoterapi veya her ikisiyle de tedavi edilebilirler.

Tedavi sırasında ve sonrasında görülebilecek problemler nelerdir?

Cerrahi sonrasında yara izleri, yüz görünümünde değişiklikler, konuşma ve yemek yeme zorlukları, kilo kaybı, protez kullanmak zorunda kalmak, bazı hastalarda solunum sıkıntısı yaşanmaması için boyuna delik açılması gibi problemlerle karşılaşılabilmektedir. Bun sorunların bazıları geçici iken bazıları kalıcı olmaktadır.

Radyoterapi sonrasında ise en sık görülen şikayet ağız kuruluğudur ve eş zamanlı kemoterapi alanlarda bu şikayet artmaktadır. Ayrıca radyoterapiye bağlı tad değişiklikleri, diş problemleri, beslenme sorunları, tiroid fonksiyonlarında azalma ve tiroid ilacı kullanma gibi sıkıntılar yaşayabilmektedir. Radyoterapi alacak hastalara, tedavi başlamadan önce diş hekimi tarafından görülmesi önerilmektedir.

Kemoterapi sırasında halsizlik, bulantı, kusma, saç kaybı ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi yan etkiler görülebilmektedir.



İLETİŞİM

Instagram Hesabı
prof.dr.imdatyuce

E-mail
imdatyuce@hotmail.com